10 Kasım 1938.. Sonsuzluğa Yolculuk..





Henüz 38 yaşına basmış bulunan ve dünyanın Çanakkale’de kahraman Kurmay Subay olarak tanıdığı Mustafa Kemal Paşa, İşgalci kuvvetlerin Türk milletine yapmış olduğu zulme daha fazla dayanamadı. İlk olarak 19 Mayıs günü Samsun’a çıkarak Anadolu ile kucaklaştı. Düşüncesi, duygusu, hayali ve bilgisi ile gerçek bir lider olduğunu gösteren Mustafa Kemal Paşa, Amasya Genelgesi ile, hem halkına hem de emperyalist güçlere nasıl baktığının mesajını verdi. Bu genelge, milli bağımsızlığın kaybedilmesine razı olmayan insanları kendini korumaya, bu yönde oluşacak milli hareketlere katılmaya çağıran bir bildiri olmuştur.








23 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplandı. Kongrenin kararları işgalci devletleri oldukça rahatsız etti. Çünkü bu kararlar artık milli direnişin başladığını ve yeni bir devleti haber veriyordu. Erzurum Kongresi’nin ardından Sivas’ta 4-11 Eylül tarihleri arasında bir kongre toplanması için davetler yapıldı. Gerçekleştirilen bu kongrede Ulusal direnişi gerçekleştirmek için kurulan cemiyetler birleştirilmiş ve adı Anadolu ve Rumeli Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti olmuştur.


23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Düşmanın yenilmez denilen orduları bir bir yenilgiye uğratılarak vatan toprakları düşman işgalinden kurtarıldı.Yeni devletin demokrasiye dayalı bir Cumhuriyet olacağını 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan ederek tüm dünyaya duyuran Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı olmuştur.
Türkiye’yi bir hukuk devleti, hukuku da milli, laik bir kültür oluşturucusu yapan bu yönde Meclisi harekete geçirerek öncelikle 3 Mart 1924 tarihli kanunları sonra da gerekli kurumları oluşturan Atatürk’tür. 1923’ten 1936 sonuna kadar bütün hızıyla devam eden yeniliklerin ve atılımların sahibi olarak, aklın ve bilimin önemine işaret eden Atatürk, Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı, Başöğretmen unvanlarını gerçekten hak etmiş bir Türk evladıdır. 1931 yılında Türk Tarih Kurumu’nu, 1932 yılında Türk Dil Kurumu’nu kuran şahsi mal varlığını şahsi malının gelirinden bu kurumlara akar sağlayan O’dur. 


Dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaran, İslam dinini anlatmak ve anlamakla ilgili olarak bilgin insanları görevlendiren, kadına layık olduğu yasal haklarını veren Atatürk’tür.


Büyük Önder Atatürk, 10 Kasım 1938 yılında aramızdan ayrılmış, ancak onun fikir ve düşünceleri etrafında toplanan Türk milleti, çok çalışıp aklın ve bilimin rehberliğinde Türkiye Cumhuriyeti’ni daha da ileri bir seviyeye yükseltmiştir. Ata’sından devraldığı bayrağı layıkıyla taşıyan milletimiz her 10 Kasım’da Atatürk’ü anma törenleri düzenleyip, duygu ve düşüncelerini ifa eden 10 Kasım şiirleri okumaktadır. Her 10 Kasım, Atatürk’ü anmak kadar anlamak içinde oldukça önemli bir gündür. 10 Kasım’ın anlam ve önemi iyi bilinmeli, Atatürk fikir ve düşünceleri ile sonsuza kadar yaşatılmalıdır.



Biz evlatların sağ oldukça gözün arkada kalmasın ATAM..Fikirlerinin ve emanetinin ilelebet yılmaz bekçileriyiz..Rahat uyu !

Yorumlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biobotanica Keratin Ürünleri Deneyimi

Puccini Lovely Night EDT

Bee Beauty Miss Violette EDP